Tüp Bebek Tedavisi

Tüp Bebek Tedavisi

Tüp Bebek Tedavisi İstanbul ilinde aşılama, in-vitro fertilizasyon (IVF) ve intrastoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) gibi tüp bebek merkezleri içinde yapılan uygulamalardır.

Tüp bebek tedavisi tarihi aslında yakın geçmişe dayanır. Tüp bebek tedavisi öncesinde insanoğlu yüzyıllarca kısırlığın çözüm yollarını aramış, gerek bilimsel gerekse geleneksel yöntemlerle bu sorunu gidermeye çalışmışlardır.

Tüp Bebek Tedavisi Nedir?

Tüp bebek kadın yumurtalıklarından alınan yumurtanın laboratuvar ortamında sperm ile döllendirilip rahim içine verilmesi işlemidir.

Rahim içine verilen döllenmiş yumurta gelişerek bebeği oluşturacaktır. Son yüzyılda özellikle kısırlık ve tüp bebek tedavisi ile ilgili birçok araştırma yapılmıştır. 1958 yılında bir bilim adamı tavşan embriyolarından embriyonik kök hücre elde etti. Daha sonraki yıllarda teknolojik birçok gelişimin olması ve bu gelişmelerin kısırlık tedavisi ve tüp bebek tedavisinde kullanılmasıyla devrim sayılan ilk in-vitro fertilizasyon (IVF) tedavisi başarılmıştır.

1971 yılında ilk embriyo transferi denenmiş fakat gebelik elde edilememiştir. 1975 yılında ilk tüp bebek gebeliği elde edilmiş ama dış gebelik ile sonuçlanmıştır. 1978 yılında ise ilk IVF bebeği dünyaya geldi. Sonraki takip eden yıllarda kısırlık ve tüp bebek tedavisindeki gelişmeler çok hızlı bir şekilde ilerledi.

Tüp Bebek Tedavisi Başarı Oranları Tüp bebek yöntemi ile tedavi sonrası gebelik oranları % 20-40, canlı doğum oranları ise %15-25 arasında değişmektedir. Tedavide en sık kullanılan yöntem intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) dur. İleri teknolojik gelişmelerin ışığında artık testisten mikrocerrahi yöntemlerle parça alarak da sperm elde etmek mümkün olmaktadır.
İstanbul Tüp Bebek Tedavisi

Tüp bebek tedavisindeki gelişmeler ışığında 1992 yılında intrastoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) ile gebelik elde edildi. Bu yöntem günümüzde en yaygın kullanılan tüp bebek tedavisidir. Daha önce IVF sadece tüplerle ilgili problemi olanlarda kullanılırken ICSI yöntemi ile sperm yumurtanın içine enjekte edilerek tüp bebek tedavisi erkeklerle ilgili problemlerin çözümünde de kullanılmaya başlandı.

TESE gibi cerrahi yöntemlerle sperm elde edilmeye başlandı. Bu işlem ICSI ile birlikte kullanılarak ileri derecede sperm düşüklüğü yaşayanlarda bile gebelik elde edildi.

Tüp bebek teknolojisinde yaşanan gelişmeler ile embriyo dondurma (embriyo freezing) ve çözme ile 1983 yılında ilk doğum gerçekleşti.

1984’te GIFT (gamet intrafollopian transfer),1986′ da ZIFT (zigot intrafallopian transfer) ile gebelik elde edildi. 1986’da yumurta dondurma ile gebelik elde edildi. 1990 yılında PGD (preimplantasyon genetik tanı) kullanılarak embriyolar incelendi.

Genetik bozukluk olmayan embriyo transferi yapılarak gebelik elde edildi. 1997 yılında ilk blastokist transferi yapılırken, 2004 yılında dondurulup saklanmış yumurtalık dokusundan elde edilen embriyo ile gebelik elde edildi.

Tüp Bebek Tedavisi Öncesi Kısırlık Sorununa Yaklaşım

Tüp bebek tedavisine geçmeden önce kısırlık nedenlerinin ortaya konması gerekir. Kısırlık sadece kadına, erkeğe ya da her ikisine ait nedenlerle ortaya çıkabilir. Bu nedenle tüp bebek tedavisi öncesinde geniş çaplı bir araştırma yapılır.

Kısırlık problemi olmayan çiftin düzenli ilişki olması ile birlikte bir ayda gebelik oluşma olasılığı %15’tir. Doğum kontrol yöntemi kullanmayan, düzenli cinsel ilişkide bulunan çiftlerin %57’si ilk üç ayda, %72’si 6 ay içinde, %85’i 1 yıl ve %93’ü ise 2 yılın sonunda gebe kalabilmektedir. Yaklaşık %7-15’inde ise açıklanamayan nedenlerle gebe kalma süresi daha uzun zaman almakta ya da gebelik gerçekleşmemektedir.

Kısırlık tanısının konması ve tüp bebek tedavisinin başarılı bir şekilde yapılabilmesi için çiftlere yeterli zaman ayrılması gerekir. Daima hatırlanması gereken şey, kısırlığı tedavi etmekten çok infertil insanları tedavi etmektir. Yeterli ve güvenli bir yaklaşımda hekimlerin bireysel eğitimleri, bilgi düzeyleri, tecrübeleri ve komplikasyonları tedavi etme becerileri önemli rol oynamaktadır.

Kısırlık gerek sosyoekonomik gerek psikolojik gerekse duygulanım bileşenleri olan bir sorundur. Çiftler genellikle bu konuda uzman olan İstanbul tüp bebek merkezlerine uzun araştırmalar, uygulanan tetkik ve tedaviler sonrası gelirler. Çiftlerin ilk beklentileri sorunun büyüklüğü, kime ait olduğu, çözüme gidilecek yöntemlerin kolay olup olmaması ve ne kadar süreye ihtiyaç olduğudur.

Tüp bebek tedavisi öncesi sorunları kavramaya çalışmak ve bunları kabullenmek ilk etapta göz ardı edilir. Tüp bebek merkezlerine başvurmadan önce çiftler o zamana kadar pek çok nedenle gelişmiş korku ve önyargılara sahiptirler.

Aşılama Tedavisi

Yaklaşık 200 yıldır suni inseminasyon infertil çiftlerin tedavisinde kullanılmaktadır. Aşılamada artıklarından temizlenen spermler ince bir kanül aracılığı ile rahim içine verilir.

  • Azalmış sperm sayısı
  • Azalmış sperm hareketliliği
  • Semen sıvısında ileri düzeyde enfeksiyon olması (enfeksiyon spermlerin kadın üst genital yollarına ulaşmasını önler)
  • Servikal kanal ile ilgili sorunlar
  • Kadında yumurtlama sorunları
  • Açıklanamayan infertilite

Aşılamanın tek uygulamada başarı şansı %15-20 arasındadır. Spermlerin yoğunluğu, hareketliliği ve morfolojisi (yapısı) aşılamanın başarısını belirgin oranda etkiler. Başarılı aşılama olasılığı toplam hareketli sperm sayısı arttıkça artar.

En iyi sonuçlar toplam hareketli sperm sayısı 10 milyon/ml eşik değeri geçince elde edilir. Eğer 1 milyondan az total motil sperm varsa aşılama çok nadir başarılı olur. Aşılama başarısı morfolojik yapı %14’ün üzerinde ise en yüksektir. %4-14 arasında ise orta seviyededir. %4’ün altında ise başarı oldukça düşüktür. Bu hastalara IVF ve ICSI önerilmelidir.

Anne Yaşı & Zamanlama

Anne yaşı infertil çiftler arasında anahtar rol oynar. Anne yaşının artması tüm tedavilerde olduğu gibi aşılamada da başarıyı düşürür. Özellikle 35 yaş üstü kadınlarda over rezerv testleri yapılarak aşılama için yumurtlama fonksiyonları değerlendirilmelidir.

Yumurtlama fonksiyonu

35 yaş üstü, erken menapoz hikayesi olan, daha önce pelvik ameliyat geçirmiş, radyasyon ve kemoterapi maruziyeti olan, daha önce ilaç tedavilerine kötü yanıt vermiş, sigara içen kadınlarda kötü over rezervi açısından değerlendirme yapılmalıdır. Kötü over rezervi olanlarda başarıyı arttırmak için aşılama yerine tüp bebek tercih edilmelidir.

Rahim ve Tüpler ile İlgili Faktörler

Aşılamanın başarılı olabilmesi için rahim yapısının normal olması ve tüplerden en az birinin açık olması gerekir. Her iki tüpte kapalı ise aşılama yerine tüp bebek tercih edilmelidir. Özellikle geçirilmiş pelvik cerrahi, enfeksiyon ve endometriozis hikayesi olanlarda HSG ile tüpler değerlendirilmelidir.

Aşılama tedavisinin basamakları nelerdir?
  • Ovariyen stimülasyon (Yumurtanın hazırlanması): Aşılamanın yapılabilmesi için öncelikle gelişmiş ve çatlamış bir yumurta olması gerekir. Yumurtlama fonksiyonları normal ise yumurta geliştirmek için herhangi bir tedaviye ihtiyaç duyulmayabilir. Fakat yumurtlamada sorun varsa öncelikle çeşitli ilaçlarla yumurta gelişimi desteklenmeli ve yumurtlama sağlanmalıdır. Yumurta geliştirici olarak bazı ilaç ve hormonlar kullanılır. Tedaviye adetin iki ve üçüncü günleri başlanır. İlaç tedavisi ile birlikte yumurta gelişimi takip edilir. Aşılamada çok sayıda yumurta geliştirilmek istenmez. Çok sayıda yumurta gelişimi çoğul gebelik ve OHSS için risktir. Bunun için ilaç dozları oldukça hassas olarak belirlenmeli ve kişisel farklılıklar olabileceği için ilaçlara karşı verilen yumurtalık cevabı yakın olarak takip edilmelidir.
  • Ovülasyonun sağlanması (Yumurtanın çatlaması): Yumurta 17-18 mm’ye kadar büyüyünce HCG (çatlatma iğnesi) ile yumurtlama sağlanır. Yumurta gelişirken ve çatlama sırasında hafif kasık ağrısı olabilir. Ağrı fazla ise doktora danışmak gerekir.
  • Aşılama için sperm hazırlanması: Aşılama için sperm verilmeden önce 2-3 gün cinsel perhiz yapmak yeterli olacaktır. Mastürbasyonla alınan semen sıvısı, aşılamaya hazırlanmak için sperm yıkama işleminden geçirilerek ölü hücrelerden, lökositlerden ve diğer hücresel artıklardan arındırılır. Sperm yıkama aşılama ile aynı gün yapılır. Aşılama günü sperm verilemiyorsa spermler önceden dondurularak, aşılama günü çözülüp kullanılabilir.
  • Aşılamanın zamanlaması: Doğal yumurta gelişinin olduğu aşılamalarda, beklenen yumurtlamadan 3 gün önce başlanan üriner LH takibi (ovülasyon testi) ile LH artışının saptanmasından bir gün sonra aşılama yapılmalıdır. Yumurtanın ilaçla geliştirildiği ve çatlatma iğnesi yapıldığı durumlarda ise aşılama çatlatma iğnesi yapıldıktan 34-40 saat sonra yapılmalıdır.
  • Aşılamanın tekniği: Aşılama için anesteziye gerek yoktur. Aşılama ağrılı bir işlem değildir. Hastanın aç olmasına gerek yoktur. Rahim çoğunlukla idrar kesesinin üzerine yatık olduğundan aşılama kateterinin ilerlemesi zor olabilir. Bunun için hasta idrara sıkıştırılarak rahmin düzleşmesi sağlanır. Hasta jinekolojik masaya alınarak muayene aleti takılır. Vajinanın içi serum fizyolojik ile temizlendikten sonra, kateterin ucunun tıkanmasını önlemek için rahim ağzındaki mukuslu sıvı temizlenir. Oldukça ince bir kateter rahim ağzından rahime doğru ilerletilir. Yaklaşık 0,5 ml’lik hazırlanmış sperm sıvısı yavaşça (10-30 saniyede) kanül aracılığı ile rahim içine verilir. Aşılama sonrası baş aşağı (supin pozisyon) olacak şekilde 15 dk beklenmesi alışkanlıktır ama etkisi kanıtlanmamıştır.
Kadın için yapılan testler nelerdir ?
  • FSH, LH, TSH ve bazı hormonlar
  • Kan Grubu
  • Tam Kan Sayımı
  • HBsAg, AntiHBs, AntiHCV, Anti-HIV, Rubella, IgG, IgM
Erkek için yapılan testler nelerdir ?
  • FSH, LH, Total erkeklik hormonu
  • Kan Grubu
  • HBsAg, Anti HBS, Anti-HCV, Anti HIV